Pervaneler
Kelebeklerin ömründen bahsedilir hep
ya yaşarken ya da severken
kim bilir belkide giderken
bir yerlerden, birilerinden...
Bir gün veririz böyle gelmiş
böyle geçsin diye.
Aslında onlar yaşar en tadında
en uçlarda
herkesin yanlış anlamasıyla
o rahatlıkla
bir gün yerine
kendi ömrü kadarca...
bazen kısa yollar
daha acısız ama daha acımasızdır.
yolun sonu hızlı gelir.
bu da daha az acı verir;
lakin yolun sonu içinacımasızdır gerçekler..
Şimdi cümlelerin içinden
kısa yoldan
yürümek gerekirse:
"Hayatlarını birkaç mevsim sürdürürler
nihayetinde onlarda ölürler". Hepimiz gibi...
Ömrü bir gün olandır pervaneler.
pek önemsenmezler
belkide sevilmez
ondan bilinmezler.
Düşün kelebeği en çok onlar kıskanır
ne bir kaç mevsim yaşadığı için
ne de renkli pulları parladığı için
sebebi bu kelimelerde değil mi gizli.
Aşkı asıl anlatandır pervaneler
aşkın en sıcak şehrini severler.
Orada ateşe aşık yaşarlar
aşık olduğu ateş etrafında
yanacağını bile bile pervane olurlar.
Ateşle pervane yanyana olmaz haliyle
son kanatlarını ona dokunup ölmek için çırpar
dokun ve öldür bedenimi misali.
Bana aşktan bahsedenlere
hep bu hikayeyi anlatırım
insani aşklarda böyledir.
Bakmanın zor olduğu bu
pencerede.
pervane de sever kelebek de;
ama herkes
kelebeğin
renklerine ve ömrünün ışıltısına
hayranlaşır.
sonrası hep aynı senaryo..
kelebekler kazanır.
Ne gariptir ki
pervane misalidir bende aşklar.
ateşler şehrinde yaşarım
ateşe aşık olmadan
kendimi kandırırım
bu yüzden yalnızım..
En iyisi bencilim demeli
duyulmak istenildiği gibi
işte ben böyleyim
şimdi ölmek
istemeyenlerdenim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder