26 Mart 2012 Pazartesi




Zamanda Dostluk

Dost kavramı nedir? Ne değildir? Dost, dostum kelime bir hayli hoş geliyor kulağa büyük bir sorumluluk, güven, mutluluk gibi. Ama bu kulağa hoş geldiği gibi kalbimize ve ruhumuza saplanmış bir ok gibi olduğunu karşı karşıya, bir araya geldiğimizde hissettiriyor. Bu güzel birlikteliklerin ağır sorumlukları ve sözü vardır. Bu öyle bir an ki Sevdiklerimizi kaybetmemek, kim bilir beklide zorunlu hissetmek (ki en büyük insan zaaflarından biri bu duygu) elimizden geleni yapar ve en acısı sevgiyi yalanlarla kurulu bir senaryo üzerinden ile de yürüte bilme alışkanlık kazandırır zamanla bu duygu.

Benim anlattığım dostluk birbirini anlamaktan öte yaşamak aynı duygu içinde harmanlanmak, acı ve mutluluk hazlarını ayrı vücutlardaki tek bir kalp atışı gibi hissettirmeli işte o zaman ayrılmaz bir bütündür dostluk.

Dostluk hayatta değer verilecek büyük bir hediyedir. Dostum; o kendisiydi farklı değil sadece kendisi idi. Bu onun gözünde de farklı değildi. Sevgi bağları öyle işlemiş ki; ruhumu benden, ben onu kendi ruhundan daha iyi tanımam bir daha asla çözülmeyecek kadar sıkı bağlamıştır dostluk zincirlerini. Bir daha dönülmeyecek bir yolda yürüsek dahi bu bağlar hissettirecek yanı başında yine bir arada olduğunu bilerek ama gizleyerek yaşayacak en güzel anlarını. Belki de unutamayacak bu yolculuğu hissedemeyecek bu kadar derinden o hüzünlü sevgisini.

Ötekiler gibi değil bu dostluk. Derler ya madalyonun öbür tarafı vardır diye işte günümüz dostluklar ne yazık ki bu anlatılan duyguların öteki tarafın da yer alıyorlar. Duygu, güven, samimiyetin yerini kibir, bencillik, kandırma ve menfaat duygusu ile perçinlenerek bir kadeh zehir haline gelmiş ve her şeyden öte ruhu satılıktır bu dostlukların.

*
O bir kumaş gibidir. Giyemesin dokunamazsın ama hissedersin işte o kumaş doğuştan itibaren ruhuna giydirilmiş eşsiz bir elbisedir.

*

İkinci bir el eşyayı satarak elden çıkarabilirsin. Ama Dostunu satmak elden çıkarmak değil kalpten çıkarmaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder