7 Mayıs 2012 Pazartesi



Okan'ın "Pudra" Dokunuşları


Okan Bayülgen'in sevdiğim yön ve yeteneklerinden biride fotoğraf aşkı. Doğuştan, doğal yeteneği olduğunu, çalışmaları ile kanıtladığını takip edenler iyi bilir. Bu mesleğini kendi tarz ve görüşleriyle fiili olarak özgün bir şekilde iştirak ediyor. Özellikle projelerinde "Analog" tarzı çalışmaya özen göstermesi, fotoğraf sanatına verdiği önemin anlamını ve gerçekliği yaklamanın peşinde olduğunu gösteriyor. Amacım burada Okan'ın, yetenekleri ve kariyeri ile ilgili bilgi vermek değil. Direk konuya yani "Pudra/ Zamanın tozu" Fotoğraf Albümü ve Sergisi, hakkında bilgiler vermek istiyorum. Bu çalışma gerçekleşeli uzun zaman olmuş olabilir; ama zamana ve geçen yıllara karşı, elimizde kalan kozlardan biri fotoğraflardır. Bu hususlarda iyi bir savunmacı olan fotoğrafların, hep yeni kalması anılarıyla birlikte kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu birde leziz bir çalışma sonucunda oluşturulan bir tematik fotoğraf olunca, ömrü karenin içindekilerin ışığı kadar uzun soluklu oluyor.

Bu çalışmayı tekrardan hatırlatmamın ve bahsetmemin nedeni; blog yazarlığına yeni başlamamın ve o zamanlar bu konulara değinecek mecram olmadığından kaynaklandığı gibi; gerçekten çok başarılı bulduğum ve ülkemizde her fotoğrafçının girişimde bulunmadığı, duygusal ve vefa yönlü bir çalışma olmasıda ayrıca beni dönüp dönüp bu albümün fotoğraflarına ya da serginin videolarına bakmama teşvik eden nedenlerden oluyor.
Bunula birlikte "Rock Ansiklopedisi" çalışmasınına da değinecek olursam; bir rock dinleyicisi olarak, 1960'lardan günümüze kadar olan tüm rock gruplarını, solistlerini fotoğraflamasından ayrıca keyif aldım ve harika tematik ve kurgusal işlevleri barındırması başka alkışı hakeden hareketlerindendir tabiki.


Okan Bayülgen'in bunlarla birlikte daha bir çok sosyal, kişisel ve ilgili özel çalışmalarını da "Fotoğraf Çalışmları" adı altında özetleyici bir başka konu olarak, ayrı bir blog yazımda paylaşmayı düşünüyorum. Burada bir dipnot eklemek istiyorum, Okan'ın proje ve çalışmalarına kendi resmi sitesinden de detaylı olarak ulaşabilirsiniz: www.okanbayulgen.com . Şimdi bu yazımda, Türkiye' nin en önemli tiyatro sanatçılarının fotoğraflarını çektiği ve bu fotoğraflardan oluşan serginden yani "Pudra/ Zamanın tozu" üzerinde duracağım. Ve sonuç bölümü için genel girişi yapacak olursam:

Pudra/ Zamanın tozu: Fotoğraf sergisi olarak düşünülmüş fakat daha sonra; fotoğraf albümü haline gelmiş bir çalışma. Yirmi iki tiyatro sanatçısının resimleri ile; hayatlarından ve sözlerinden kesitler var. Bu sanatçılar : Metin Akpınar, Zeki Alasya, Ayla Algan, Zeliha Berksoy, Engin Cezzar, Hadi Çaman, Savaş Dinçel, Haldun Dormen, Müjdat Gezen, Erol Günaydın, Nedret Güvenç, Yıldız Kenter, Tuncel Kurtiz, Gazanfer Özcan, Suna Pekuysal, Metin Serezli, Nevra Serezli, Gülriz Sururi, Ferhan Şensoy, Macide Tanır, Cüneyt Türel, Nejat Uygur.

"Sizi görüyorum en yalın, en doğal halinizle! Yapmacıksız. İlgi bekler gibi değilsiniz. Sevilmek ister gibi değil.

Yorgun, dingin, bıkkın, istekli, dürüst ve cesursunuz. Yaşamı ve ölümü anlamış gibisiniz.

Çok gençken anlamıştınız bunu. O toy yıllarınızda siz farkında değilken bile oynadığınız karakterler bilincindeydi her şeyin. Sırtınızda taşıdığınız büyük tiyatro edebiyatı sorulabilecek her sorunun cevabını veriyordu aslında. Sonuçta siz bilmiyorken bile öyle konuşuyordunuz.

Bugün bu olgunluk çağınızda kendinizi ve oynadığınız karakterleri anladınız.

Artık kimseyi inandırmaya çalışmıyorsunuz.

Siz isterseniz güzel, isterseniz çirkin olabilirsiniz.

Siz bizim rüyalarımızın kahramanları, siz bizim takıntılarımız, siz bizim kurtarıcılarımız...

Siz bu ülkenin en müthiş tiyatro nesli..."

"Tiyatro bir yere kaydedilmiyor. Kaydedilse bile canlı izlediğiniz tadı alamıyorsunuz. Tiyatro, bir kereye mahsus bir şey. Tiyatro, 'Bu gece bu sahnede öleceğiz' diye oynanan bir oyundur. O yüzlerine sürdükleri pudralar, zaman içerisinde toza dönüşür.

Tiyatro da öyledir. Oyun sahnelenir ve biter. Geride kalan sadece bir tozdur. Biz onların fotoğraflarını çekmezsek, filmlerini yapmazsak ki, yapılamıyor; bu büyük oyunculardan geriye hiçbir şey kalmayacak. Yıldız Kenter’den, Müşfik Kenter’den, Metin Serezli’den, Erol Günaydın’dan, Müjdat Gezen’den, Ali Poyrazoğlu’dan, Metin Akpınar’dan, Nejat Uygur’dan, Gazanfer Özcan’dan ne biliriz? Sadece sahnede izlediğimizi... İsmail Dümbüllü’den ne kalmıştır geriye, sadece birkaç fotoğraf. Başka ne biliriz, hiç!" (Okan Bayülgen)


Fotoğraflardan ve Sergiden Görüntüler
:






Backstage:

7 yorum:

  1. çok hoş bir çalışma...

    YanıtlaSil
  2. takip etmenin en guzel yani keyif almak sayin bayulgen elinize saglik

    YanıtlaSil
  3. Cok hos bir calisma.tebrikler.yeteneksizligime hayiflanmadim da degil.sanatcinin gozuyle hersey .ekadar daguzdl gorunuyor.

    YanıtlaSil
  4. Cok hos bir calisma.tebrikler.yeteneksizligime hayiflanmadim da degil.sanatcinin gozuyle hersey .ekadar daguzdl gorunuyor.

    YanıtlaSil
  5. Emeginize saglik sizi buyuk bir zevkle takip ediyorum.siz aslinda benim kucukken yanlizligimi paylasan tek buyuk bir abi amca kardes idiniz. Buyuzden bendeki yeriniz cok farkli. Sizi cokkkk seviyoruz.

    YanıtlaSil
  6. Hayatın koşturmacasında farkındalığı arttıran anlamlı bir çalışma, eline sağlık Okan...

    YanıtlaSil